İslamforumu-sumisali demiş ki: Arâf Suresi 26. ayet
Ey Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi... İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allahın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).
Kuran bu paragrafta, Hz. Adem ile Hz. Havva kıssasını çıplaklığın kötülüğünü ortadan kaldırmak için araç olarak kullanmıştır. Şeytan, günümüzde olduğu gibi İslâm önceside örtünmenin, sadece süslenmek ve vücudu sert hava şartlarından korumak mânâsına geldiği inancına sevkederek baştan çıkarmıştı.
Bundan dolayı onlar, genel olarak örtünmenin gerçek amacını önemsemediler, avret yerlerini örtmek kaygısı taşımadılar ve başkalarının yanında ayıp yerlerini örtmekten, yani cinsel organlarını açıkta tutmaktan çekinmediler. Üstelik, bir kısım Araplar özellikle Kâbeyi hac mevsiminde çırılçıplak tavaf ederlerdi. Hanımları ise, bu konuda erkeklerinden daha hayasız idiler. Onlar bunu dinî bir hareket olarak kabul ediyorlar ve bunu sanki faziletli bir amel imiş gibi yapıyorlardı.
Bu kötülük sadece Araplara mahsus olmadığından, aksine (bugün bile) dünya halklarının çoğu bu suçu işlemiş olduğundan hitap bütün insan soyuna şamildir. Bundan dolayı da bütün insanlık ikaz edilmektedir. Şöyle ki: Ey Ademin çocukları, çıplaklık Şeytanın sizi içine düşürdüğü açmazın bir belirtisidir. Rabbinizin hidayetini yok sayıp, Onun peygamberlerini reddettiğiniz için kendinizi, sizi fıtrî haya duygusundan çıkarıp ilk ebeveynlerinizi saptırmayı planladığı şu utanç dolu duruma düşüren Şeytana yine kendi elinizle teslim etmiş oldunuz. Eğer ciddi olarak düşünürseniz, siz, peygamberlerin rehberliği olmaksızın kendi fıtrî isteklerinizi ne doğru ve tam olarak anlayabilir ve ne de bu isteklere doyurucu karşılık verebilirsiniz sonucuna ister istemez mutlaka geleceksiniz.
Giriş yap
Arama
En son konular
Ayın en aktif yollayıcıları
No user |
Haftanın en aktif yollayıcıları
No user |
Istatistikler
Kullanıcılarımız toplam 119 mesaj attılar bunda 97 konu
Toplam 8 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: fatmanurtr
Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir
Yok
Sitede bugüne kadar en çok 157 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 2:00 am tarihinde online oldu.
Kuranda Örtünme Kavramı
GodFather- Co-Admin
Mesaj Sayısı : 66
Rep Puanı : 8506
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 26/07/13
Nerden : Aksaray
Aktiflik :
İslam Kenti- RPG Oyna!
Nickin: GodFather
RPG :
(13/100)
- Post n°1
Kuranda Örtünme Kavramı
GodFather- Co-Admin
Mesaj Sayısı : 66
Rep Puanı : 8506
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 26/07/13
Nerden : Aksaray
Aktiflik :
İslam Kenti- RPG Oyna!
Nickin: GodFather
RPG :
(13/100)
- Post n°2
Geri: Kuranda Örtünme Kavramı
İslamforumu-sumisali demiş ki: Arâf Suresi 27. ayet
Ey Âdem oğulları! Şeytan, anababanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.
Bu paragraf, örtünme konusunda aşağıdaki hususları açıkça ortaya koyuyor.
1 Örtünme ihtiyacı insanda, sunî olarak değil, aksine insan yaratılışının önemli bir eğilimi olarak vardır. Bundan dolayı Allah, diğer canlılarda olduğu gibi insan vücudunda doğal bir örtü yaratmamıştır. Bunun yerine, insanın tabiatında, utanma ve haya duygusu daha yaratılırken yerleştirilmiştir. Ve ayrıca, Allah, insandaki cinsel organları sadece seks organları olarak değil, aynı zamanda, daha ilk yaratılışı anında onları başkalarının yanında açılması hoş karşılanmayan haya organları olarak yaratmıştır.
Dahası Allah insana, haya yerlerini gizleyecek hazır herhangi bir örtü vermemiş, aksine insanın tabiatında onları herhangi bir örtü ile saklaması gerektiği duygusunu yerleştirmiştir. Ayet de işaret edilen husus ise şudur: Allah insana, vücudundaki haya organlarını gizlemek duygusunu ilham etmiştir. Bundan dolayı insan, bu ilham edilmiş eğilimin doğallığını sezmeli ve Cenabı Hakkın yarattığı maddelerden kendisine bir örtü yapmalıdır.
2) Ayette vücudun avret yerlerinin örtünmesi, bedenin korunması ve süslenmesine öncelik sayılması gerçeği, örtünmede fiziksel işlevden ziyade ahlâkî işleve daha büyük önem verildiğinin açık bir delilidir. Böylece, insanın doğasının hayvanınkinden tümüyle farklı olduğu açıktır.
Bundan dolayı Allah, hayvanların doğuştan vücutlarını korunmuş ve örtülü halde yaratmış, bu nedenle de onlarda avret yerlerini örtmeleri için bir duygu da yerleştirmemiştir. Fakat Allahın hidayetini bir kenara bırakıp Şeytanın rehberliğini kabul etmeye başladıkları zaman insanlar, sanki Örtümüzün işlevi hayvanlarda derilerin vücutları kaplaması gibi, sadece bedenlerimizi örtmek ve korumaktan ibarettir. Ayıp yerleri örtmeye gelince, giysilerin hiçbir önemi yoktur, çünkü bunlar sadece cinsel organlardır, utanılacak birşeyler değildir demeye getirip yukarıda anlatılan düzeni ters çevirdiler.
3) Elbise ve örtünme sadece ayıp yerler örten bedeni koruyan ve süsleyen birer nesne olmaktan çıkıp aynı zamanda insanı takva sahibi kılan bir araç olarak görülmelidir. Elbise, gizlenmesi gereken kısımları kapatacak şekilde olmalı ve kişinin durumu gözönünde tutularak ne çok pahalı, ne de çok pejmurde olmalı, ne büyüklenme ve kendini beğenme ne de riyakâr bir hava taşımalıdır. Dahası dindar bir giyim, erkeğin kadın kıyafeti ve benzerlerini (kadının da tersini) giymemesini ve bu konuda müslüman olmayanları taklit etmemeyi gerektirmektedir. Çünkü, yalnız Allahın hidayetine inanan ve uyanlar, istenen takvaya erişebilirler. Fakat Allahın hidayetini kabul etmeyip şeytanları rehber edinenler diğer konularda da olduğu gibi burada da nice yanlışlara düçar kılınırlar.
4) Örtünme, bütün yeryüzüne yayılmış ve insanları Hakkı tanımaya, bilmeye götüren Allahın ayetlerinden bir ayettir. Yukarda zikredilen örtünme konusundaki üç gerçeği, ciddi olarak düşünürseniz örtünmenin Allahın nasıl önemli bir ayeti olduğunu kolayca anlarsınız.
GodFather- Co-Admin
Mesaj Sayısı : 66
Rep Puanı : 8506
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 26/07/13
Nerden : Aksaray
Aktiflik :
İslam Kenti- RPG Oyna!
Nickin: GodFather
RPG :
(13/100)
- Post n°3
Geri: Kuranda Örtünme Kavramı
islamforumu-sumisali demiş ki: Arâf Suresi 31. ayet
Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Burada zinet kelimesi, bütün ve uygun bir elbiseyi ifade eder. Ayet, ibadete başlayacakları zaman insanları, tam olarak örtülü olmaya teşvik ediyor. Bu maksat için, sadece İslamın mahrem yerler ve bunlara ilaveten toplumdan gizlenmesini istediği kısımların kapanması yeterli değildir. Bundan dolayı kişi imkânları nisbetinde, her iki gayeye de uyacak şekilde münasip ve temizce giyinmelidir. Bu emir, o devirde cahil kimselerin benimsedikleri ve o zamandan beri uygulayageldikleri yanlış tutumu çürütme anlamınadır. Bu kimseler, insanın Allaha tam veya yarıçıplak halde ibadet etmesi ve Onun huzurunda saçı başı dağınık, perişan bir görünümde bulunması gerekmektedir diye düşündüler.
Tam aksine Allah, sadece çıplaklığı yasaklamakla kalmaz, aynı zamanda insanın ibadet sırasında tam, düzgün ve temiz bir elbise giyinmiş olmasını emreder.
Yani, Helâlı haram, haramı helâl kılmak yoluyla, tayin edilen sınırları aşan kimseleri Allah sevmez. Bundan dolayı O, umursamaz bir tavır takınan, kendilerini açlık rejimine tabi tutan veya Allahı memnun edeceği zannıyla, temiz ve helâl olanları kendilerine haram kılmak gibi ahmakça inanç sahiplerinden hiç hoşlanmaz. O, kendisine ibadet etmenin icaplarından olarak böyle bir şey istememektedir, hayır, aksine kişinin güzel temiz bir elbise giymesinden ve lütfettiği temiz şeyleri kullanmasından memnun olur. Onun şeriatına göre asıl günah olan şey, helâlı haram veya haramı helâl kılmakla Onun koyduğu sınırları aşmaktır.
GodFather- Co-Admin
Mesaj Sayısı : 66
Rep Puanı : 8506
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 26/07/13
Nerden : Aksaray
Aktiflik :
İslam Kenti- RPG Oyna!
Nickin: GodFather
RPG :
(13/100)
- Post n°4
Geri: Kuranda Örtünme Kavramı
İslamforumu-sumisali demiş ki: Arâf Suresi 32. ayet
De ki: Allahın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz.
Bu soru şeklinin, Kuranı Kerimin bâtıl yol ve dinleri çürütmek için kullandığı tipik bir usul olduğuna dikkat edilmelidir. Soruda ima edilen tema şudur: Allah tüm temiz, iyi ve güzel olan şeyleri kulları için yarattığından, bunların kullarına haram kılınması Allahın iradesi ile olamaz. Binaenaleyh, eğer dinî, ahlâkî toplumsal bir sistem, bunları haram veya mekruh kılar veya bunları ruhî yücelme ve ilerlemeye engel olarak düşünürse, işte bu özelliği, o sistemin Allahtan gelmediğini daha başında gösteren açık bir delildir.
Yani, aslına bakılırsa, hayatın iyi ve hoş olan bütün yönlerinin müminler için olması istenir. Çünkü hakiki mülk sahibine tam olarak inanan ve inanç sahibi olmanın mükâfatına layık olan kullar da onlardır.
Fakat bu dünyada, hayatın nimetleri kâfirlere de verilir, çünkü burası insanoğlunun imtihan yeridir. Bundan dolayıdır ki kâfir, müminden daha büyük bir pay alabilir. Fakat, iyi ve güzel şeylerin iman temeline göre dağıtılacağı ahirette ise, bütün bu güzel ve temiz şeyler sadece müminlerin istifadesine sunulacaktır. Diğer tarafta, Allaha karşı isyan tavrını benimsemiş olan inançsız kimseler, bu dünyada Onun nimetleriyle yaşamalarına rağmen, ahirette bu ikramlardan hiçbir şey alamayacaklardır
Arâf Suresi 31. ayet
Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Burada zinet kelimesi, bütün ve uygun bir elbiseyi ifade eder. Ayet, ibadete başlayacakları zaman insanları, tam olarak örtülü olmaya teşvik ediyor. Bu maksat için, sadece İslamın mahrem yerler ve bunlara ilaveten toplumdan gizlenmesini istediği kısımların kapanması yeterli değildir. Bundan dolayı kişi imkânları nisbetinde, her iki gayeye de uyacak şekilde münasip ve temizce giyinmelidir. Bu emir, o devirde cahil kimselerin benimsedikleri ve o zamandan beri uygulayageldikleri yanlış tutumu çürütme anlamındadır. Bu kimseler, insanın Allaha tam veya yarıçıplak halde ibadet etmesi ve Onun huzurunda saçı başı dağınık, perişan bir görünümde bulunması gerekmektedir diye düşündüler.
Tam aksine Allah, sadece çıplaklığı yasaklamakla kalmaz, aynı zamanda insanın ibadet sırasında tam, düzgün ve temiz bir elbise giyinmiş olmasını emreder.
Yani, Helâlı haram, haramı helâl kılmak yoluyla, tayin edilen sınırları aşan kimseleri Allah sevmez. Bundan dolayı O, umursamaz bir tavır takınan, kendilerini açlık rejimine tabi tutan veya Allahı memnun edeceği zannıyla, temiz ve helâl olanları kendilerine haram kılmak gibi ahmakça inanç sahiplerinden hiç hoşlanmaz. O, kendisine ibadet etmenin icaplarından olarak böyle bir şey istememektedir, hayır, aksine kişinin güzel temiz bir elbise giymesinden ve lütfettiği temiz şeyleri kullanmasından memnun olur. Onun şeriatına göre asıl günah olan şey, helâlı haram veya haramı helâl kılmakla Onun koyduğu sınırları aşmaktır
Paz Ağus. 04, 2013 6:37 am tarafından KuL
» Misafir Konu Deneme
Paz Ağus. 04, 2013 6:35 am tarafından Misafir
» <<<<<Üye Olma Sorunu Çözümü İçerde>>>>>(E-Posta Adresi Doğru Değil)
Paz Ağus. 04, 2013 4:54 am tarafından KuL
» Medine İçin Varım.. ibrahim..
C.tesi Tem. 27, 2013 1:24 am tarafından KuL
» Mekke İçin Alın Teri Dökelim! ve adımıza bir hayır kurumuna bağışlayalım.. GodFather
C.tesi Tem. 27, 2013 1:21 am tarafından KuL